Göz Hastalıkları

Göz Hastalıkları ve Göz Bozuklukları

Çevresel ve kalıtsal unsurlar sonucunda ortaya çıkan etkenlerle beraber görme bozuklukları oluşmaktadır. Göz hastalıkları bu anlamda kişinin hayat kalitesini olumsuz yönde etkilediği bilinir. Göz yapısı ve çevre dokuların aldığı hasar sonucunda oluşmaktadır. 

Göz kapakları, dışarıdan gelen olumsuz faktörlere karşı koruma noktasında görev alır. Devamında ise saydam yapıdaki göz tabakası, gözyaşı kanalları ve göz merceği bulunur. Son olarak gözü çevreleyen sinir dokuları da görme işlevlerinde aktif rol oynamaktadır.

 

Göz Hastalıkları Nelerdir?

Göz sağlığını riske atan hastalıkların oluşum nedenlerini birkaç başlık altında incelenebilir. Yaşlılığa bağlı retina sorunları, diyabet, göz tansiyonu gibi etkenler nedeniyle göz hastalıkları ortaya çıkabilir. Göz içerisindeki lensin şeffaflığını yitirmesi durumuna katarakt da yaşlılığın etkisiyle oluşan rahatsızlıklar arasındadır.

Aynı zamanda doğum sonrası gelişimsel nedenlerden dolayı bazı görme bozuklukları oluşabilmektedir. Göz tembelliği, renk körlüğü, göz kapağı bozuklukları ve şaşılık gibi durumlar kişilerin sağlığını tehdit edebilir. Ek olarak alerji ve enfeksiyona bağlı olarak hastalarda konjonktivit, arpacık ve üveit rahatsızlıkları görülmektedir.

Erken dönemde tanı ve tedavi süreçleri, bu noktada son derece önem taşımaktadır. Düzenli olarak göz muayenesine gidilmesi gerekir. Bu anlamda göz yapısı ve görme fonksiyonları hedef alınır. Göz sağlığı ve hastalıkları alanında uzmanlığa sahip hekimler tarafından gerekli tetkikler yürütülmelidir.

Göz Bozuklukları Belirtileri

Olası göz hastalıkları karşısında bireylerin yaşadığı bazı belirtiler bulunur. Gözlerde kuruluk, kaşıntı ve şişme bulguları gözlemlenir. Şiddetli göz ağrısı, kanlanma ve ışık hassasiyeti gibi belirtilerle karşılaşılmaktadır. Aile bireylerinde tansiyon, diyabet, glokom ve katarakt hastalığı olması halinde uzman bir hekim tarafından muayene edilmelidir.

Teşhis yöntemleri arasında ise görme kaybı testi, tonometre ve göz dibi taraması bulunur. Göz bebeğine damlatılan damla aracılığıyla da geniş kapsamlı olarak retina ve sinir dokularının muayenesi yapılır.

Bebeklerde ilk göz muayenesi altıncı ayın sonrasında uzman hekim tarafından gerçekleştirilir. Yetişkinlerde ise 50 yaşına kadar yılda iki defa göz muayenesine gidilmesi gerekir. Ancak istisnai durumlarda daha sık aralıklarla planlanabilir.

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Görme bozuklukları günlük aktivitelerimizi büyük ölçüde kısıtlayıcı özelliğe sahiptir. Bu nedenle göz hastalıkları, ciddi boyutlara ulaşmadan erken seviyelerde tedavi planı oluşturulması önemlidir. Söz konusu sağlık sorunun türü ve oluşum nedenine göre çeşitli tedavi yöntemi bulunur.

Kontakt lens ve gözlük kullanımı gibi cihazlar görme bozukluklarına olumlu yönde katkı sağlamaktadır. Uzman doktor tarafından yapılan değerlendirmeye bağlı olarak cerrahi müdahale ve ilaç tedavisi gibi teknikler uygulanır.

Bu anlamda hastaya doğru teşhisin konulması oldukça önem taşımaktadır. Tecrübeli ve alanında yetkin hekimlere başvurulmalıdır. Göz hastalıkları ve görme işlevleri ile ilgili sorularınız için bize ulaşabilirsiniz.

Göz Hastalıkları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Miyop, hipermetrop, astigmat ve katarakt, hastalarda en çok karşılaşılan görme bozuklukları arasındadır.

Kişilerde en sık karşılaşın bulgular, gözlerde ağrı ve batma durumuyla karşılaşılır. Göz kaşınması, yanma, kızarıklık ve görmede azalma görülebilir.

Sarı nokta hastalığı, göz tansiyonu, atardamar tıkanıklıkları ve katarakt gibi göz hastalıkları erken dönemde tedavi edilmediği takdirde görme kaybına sebep olabilir.

Stresli yaşam koşulları altında yaşayan kişiler genel anlamda sağlık problemleriyle karşılaşabilir. Özellikle retina yapısı da stres faktöründen olumsuz yönde etkilenmektedir. Müdahale edilmediği takdirde ciddi görme sorunlarına yol açar.

Baş ağrısı, nezle ve ateşli rahatsızlıklar sonucunda görme problemleri ile karşılaşılabilir. Aynı zamanda çevresel ve kalıtsal etkenler sebebiyle de göz hastalıkları ortaya çıkmaktadır.